el magrib.
butun elleriyle saclarimi rastaya buruyor. butun dudaklariyla opuyor beni ve siliyor goz yaslarimi usulca..
bu illerde zaman yok..
bu illerde aman yok..
uzun bir geçmişimiz var
hiç yorulmadan
en azından bir kere
eğlenceli beşik
ha biz varız
ha biz maskeli balo
saygıya durup üstün bir gecede
bir sır payı katlayıp
sade bir kahveden
keyifsiz bir detayın hükmüyle
ha biz yokuz
ha biz seferde
ya bu kez ölenleri görmeliysek
ya sen kuş olup gitmeliysen bir trenle
parka dolalım
park bizi alır önce
seyrimizden bir sabah kazanır
eğri fakat daha çok eğrilmez bir şoförle
sayısız rampaya katlanır
ya güneşten daha zengin
sofraya diz çökeriz
ya sen kuş olup gitmeliysen bir trenle
oysa sergimize kuşlar gelir uzanır.
cahit zarifoğlu. zencidervişakşamakşamkafamızatükürüriken.
şimdi oralarda bir adam var, ona yakında aşık olacağım.
bir yerde oturuyordum evvel. sonra başka bir yerde. hiçbir yer birbirinin aynı değil, ama ben geldim mi aynılaşıyor her yer ve aynalaşıyor. kırmak bütün camları sessizlik ile, bu şehir bize bu hakkı veriyor. stenbole, bin minaresiyle susturuyor bütün kelimeleri ve şimdi varsa yoksa sükunet bu rahatsızlığın içinde, varsa yoksa muhabbet bu sakinliğin içinde. sus stenbole, sus. herkes iki yaş atlıyor bir doğum gününde; ve herkesin bir adımı iki sayılıyor. durmak yok, koşturmaca farz; bu iklim bizi içine almaz yoksa, içine almaz. nereye kaybolmalı, nereye saklanmalı; nerden bulmalı omzuna baş koyacak güzeli, nereye saklamalı. ah yarlarımız nerde stenbole, düşünü görüp yolunu beklediğimiz ve yollarında dillendirdiğimiz yarlarımız. ah kanıyor yaralarımız stenbole. elini çekme tenimden, kanıyor dört bir yanlarım ve saçlarım bileklik niyetine dolanıyor adamlarıma. stenbole, dur biraz, muhabbetin yaradır bana. dur biraz, bırak sakinliğin ayaklarımıza tezahür etsin, sallanalım bir santur müziğiyle. dur biraz, dinle uzaklardan gelen çocukları. stenbole, git yanımdan, git yöremden. ayaklarım sallanıyor ve bir kukla oluyor bedenim bu kendini bilmez hallerden. git stenbole, yollarımız teğet bile durmasın ne evvel, ne sonra bu vakitten.
![]() Dada, Sürrealizm, Beat, Punk, Siberpunk, Sitüasyonizm gibi alt kültür kavram ve kuşakları üzerine sunumların yapılacağı etkinlikte ayrıca, çeşitli gösterim ve performanslar da izleyicilerle buluşacak. Film gösterimi, konser, stencil atölyesi ve çeşitli şiir performanslarıyla renklenecek olan konferans, spontane gelişen bir durum şenliği olma amacı taşıyor. KATILIMCILAR: Rafet Arslan: 1972 İzmir doğumludur ve Eylül adında bir kızı vardır. Son terk ettiği bölüm iktisattır. Albemuth Bilimkurgu, Düzensiz Alternatif Kültür/Sanat mecmuası'nı çıkarmış; metinleri Cey, Siyahi, Milliyet Sanat, Karakalem, Kadıköy Underground Poetix dergilerinde yayımlanmıştır. Bilimkurgu Öyküleri, Bir Bienal Bir Bilanço kitaplarında yer almıştır. İnan Mayıs Aru: Ankara'da doğdu. Aralarında E.Ü. Sosyoloji bölümünün de bulunduğu bir çok bölümü bıraktı. Çeşitli çevirmenlik çalışmaları yaptı: Er-Tarih'e Karşı, Leviathan'a Karşı. Çeşitli dergilerde çevirileri yayımlandı. Altıkırkbeş Yayınları ve Kadıköy Underground Poetix dergisinde editörlük çalışmalarına devam etmektedir. Şenol Erdoğan: 1977 senesinde bugünkü Makedonya topraklarında yer alan eski Yugoslavya’da İştip’te doğdu. Simyanın Sinemacısı Jim Morrisson HWY ve Sinematografik Vizyon Notları Üzerine, Quantin Tarantino, Wim Wenders, Fransız Sineması, Garip Hareketi ve Beat Kuşağı kitaplarını yazmış; Sitüasyonist Enternasyonal, Dada Manifestoları, Mimar Wittgenstein, Risale-i Punk, Düş Makinesi, Sinema Manifestoları Sinemadan Videoya Görüntünün Yazılı Tarihi, Howl-Uluma, Charles Bukowski ve Beat Kuşağı kitaplarını hazırlamıştır. Şu anda Kadıköy Underground Poetix ve ALTIKIRKBEŞ YAYIN’da yayın yönetmenliğine devam etmekte Kadıköy’de yaşamaktadır. Erinç Güzel: Bişkek'te doğdu. Eğitim hayatını Tükiye'de tamamladı. Punkla tanıştı ve müzik yazarlığına başladı. Yazıları Laneth ve NME Türkiye dergilerin yayınlandı. Türkiye'de gerçekleşen önemli konserlerde organizatörlük yaptı (Amon Amarth, Judas Priest, R.E.M. vs.). Kerem Kamil Koç: 1978 senesinde Brüksel’de doğdu. Latin dili edebiyatı ve Fars dili edebiyatı üzerine eğitim gördü. Hakemli hakemsiz dergilerde, fanzinlerde yazıları yayımlandı. Mc Kenzie Wark’ın Bir Hacker Manifestosu çalışmasına sunu hazırladı, hack kültürü ve sanat arasındaki bağlantılar üzerine çalışan Kerem Kamil Koç, 4 ayrı karşı-kültür web platformunun kurucu üyeliğini sürdürmekte, deneysel video işleri çekmekte ve bunları sergilemektedir. Kadıköy Underground Poetix dergisi sorumlu editörlüğünü yürütmekte, şu an “müstehcen” isimli sergi çalışması için çalışmaktadır. Mehmet Ada Öztekin: İstanbul'da doğdu. Birçok video, klip ve film çalışmasında yer altı. Çalışmalarından bazıları: Devrim Arabaları (yönetmen yardımcısı), Gripin - Karışmasın Kimseler (klip yönetmeni), Cenk Taner - Ne Zaman Gitti Tren (klip yönetmeni), Uluma - kısa film (yönetmen), Bukranium - kısa film (yönetmen). Oya Yalçın: Ankara'da doğdu. İstanbul Üniveristesi gazetecilik mezunudur. Çeşitli röportajları underground dergi ve fanzinlerde yayınlandı. 2007 tarihli Videoist sergisi oldukça ses getirdi. Kargart'ta çeşitli sergiler açtı, sunumlar yaptı. Halen Kargart'ta çalışmalarını yürütmekte ve Altıkırkbeş Yayınlarında çalışmaktadır. PROGRAM: 3 Mart Salı 12.00 BOŞTA GEZER’İN ŞİİRİ “Rimbaud – Baudlaire” giriş 13.00 SÜRREALİZM “Sürrealizm nedir?” panel “Alfabetik Düşler” film gösterimi 14.30 DADA “Dadaizm Nedir?” panel “Dada Performans” performans 16.00 SOKAK SANATI “Stencil Nasıl Yapılır” atölye 17.30 BEAT “Beat nedir?” panel “Uluma” film gösterimi 4 Mart Çarşamba 12.30 SİTÜASYONİZM “Sitüasyonistler kimdir?” panel “Gösteri Toplumu” film gösterimi 15.00 BALLARD - İÇ UZAY - SİBERPUNK “İç uzay ve bedenin dönüşümü” panel 16.30 PUNK “Punk nedir?” panel “Punk Tavrı-Punk Attitude” film gösterimi “Punk konseri” Ege Üniversitesi Kültür Sanat Evi Bornova Metro durağının 400 metre güney doğusu /Yeşil Köşk arkası Ege Üniversitesi Kampüsü Bornova/İzmir http://internationala.org/index.php/faaliyetler/soylesi/259-ege-universitesinde-altkultur-gunleri |
ve geçtim yolları, yeşil renkli yolları, güneş renkli dostları ve geçtim ben, kızıl saçlı orospu stenbole’nin piç kalmış sokaklarını. baktım hepsine sırf gelmek için sana, gördüm hepsini sırf gelmek için sana. ve tanıdım küfürbaz sokakları, dizi kanayan çocukları, kayboldum ey şehir, buldum ey şehir, bulundum ey şehir gelmek için sana.
ve saçların sarı, eteklerin kısa. ve yayılıyor sırma toprağının kokusu en batıdan, en doğuya. ve ben ey güzel izmir, yollarında yürüdüm; ve sevdim, ey gavur izmir, yollarında. ve ayrılınca senden, tanıdım bir sürü güzel çocuk. hepsinin gönlüne koymuşsun bir sıla. hepsi ayrı yerinden –velhasıl yarinden. ey gavur izmir, şimdi ben yolumu bile döndüremem yoluna da, bin küfür dilimden döner de, hiç bahseyleyemem sana.
oysa, ne de güzeldir sevmek öteki şehirleri ya hani; taşını, manzarasını, sonra yüzü güzel insanlarını.. ama diyor ya şair: “bir şehirde aradığın şey, onun yedi ya da yetmiş yedi harikası değil, senin ona sorduğun soruya verdiği yanıttır.”
öyle ya izmir, bütün cevaplarım cenabet kutularında gizli. al abdestini, ver canımı izmir. al güzelliklerimi, ver kelamımı. veyahut ol bana bir istanbul da, orospusuna dönen bir pezevenk gibi döneyim sana izmir. boyat o saçlarını kızıla da, göreyim yosma halini.
yıkıl izmir. bütün selamlarım üzerine, bütün küfürlerin üzerime.
yıkıl izmir. sodom’la gomore misali
yıkıl ki artık yeni aşklar devşireyim teninde !
giz*