15 Kasım 2008 Cumartesi

dembedem'dir, dem bu dem'dir



ege illerinde dostlar bulmuşum, gidip sofralarına kurulmuşum
bir ben var imiş, benden içeri, ben'i ney ile avutmuşum..

bin selam herkese. kasım illerinde veyahut eskişehir ellerinde çiçekler açtıran dostlar getirdim size. gün güzel, gün sisli, etrafı güneştir muhakkak. sokaklarımız var bizim, sokaklarda bin adem, sokaklarda bin yara, sokaklarda bin ses... dostlar getirdim size, sokağın sesini duyan, hayyam'ın nefesine şükrettiren, nar'ın tanelerini yerden toplayıp, ateşten parelerle etraflarına haleler çizen dostlar, bin yar, bin yare..
yolum düşmüş barışarock'a, tanış etmişim güzel canlarla, evlerine konuk, düşüme müzik, baş ucuma düş eylemişim. evlerinde bin düş görüp, binini müziklerine yormuşum.

adları "dembedem". "an ve an" yahut. nefes nefese kalıp konuşulan, durmadan dillenen müziklerine, en güzel addır bu, gördüm. dinledim zikirlerini, duydum, en içimde. dinleyin diye size fısıldattım kelamlarını, an bu andır, dem bu demdir, dembedem'dir, vesselam...

izmir'in yeşili kadar açık, dergahın yeşili kadar koyu. vakit mayıs ayıyken dünyaya göz açmış dembedem, sokakları arşın arşın dolaşıp, insanların gözlerine bakmış. gönüllerini, canlarını ortaya koyup, tek sofraya oturtmuş da tüm müziklerini doğunun ile batının, aralarını düzeltip, köprüler kurmaya çalışmış. zira ne oradan, ne şuradan. tam içten, en içten tınlayıp da, sular, seller aşıp da geliyor müzikleri. ah ne güzeldir, ney sesiyle zikredip, def ile şaman olmak...

sonra çiçekler, çiçekler ya. bin çiçek var bu müzikte. hepsi açıp meyveler vermede bu ara. sularını koyduğumuz tüm çaylar ocak üstünde demlenmede. aman derim, fazla açmayın ocağı, elden gönüle bir ateş koyuyor da demli çaylar, geçmek bilmiyor. ondandır ki, ney sesi ateştir, yel değil, diyor neyzen, kimde bu ateş yoksa, yok olsun. diyeceğim o'dur, gözlerinizi açın da bakın sokaklara. insanlar var, aşık. insanlar, müzik yapıyor. insanlar, dolanıyor sokaklarda, divane. insanlar, acı çeker. insanlar, tevfik'tir. insanlar, hayyam'dır, sabbah'tır. insanlar, bizim insanlarımızdır, dem-be-dem seslenirler yedi düvelden, gönül yurtlarından, kuyularından müzik çıkan bahçelerden. bazen bir ney sesi, bazen altmışlardan gitarlar. yan odamda çınlıyor, yan odamda çınlasın, yan odamda, an ve an, dembedem çınlasın.

koyun çayları suya, gönülleri odlarda yakın.
dem bu demdir, dembedem'dir, vesselam...


indiriniz efem
myspace

Hiç yorum yok: