30 Mayıs 2008 Cuma

30 mayıs


kalkalı henüz bir saat oluyor -evet fena halde geç kalktım gene. televizyonları açtım, dizi vardı. kanalları dolaştım, zap yapmak diyoruz galiba buna, neyse. seda sayan ve türevleri harici hiçbirşey bulamamak beni yine mütemadi bir sıkıntıya soktu. sonra babamın erkenden aldığı gazeteyi okuyayım dedim. gazeteyi açtım, sonra kenarda bir ibare gördüm; büyük yazsalar daha da fazla tepki çeker miydi bilmem lakin, onu orada gördüm: "Lambda İstanbul kapatıldı"
yok canım, dedim önce. "gene mi" dedim, "niye asırlardır bu kadar saygısızız" dedim, "hangimiz daha insanız" dedim. bir sürü soru sordum daha, arada bir sürü de küfür var; lakin ben saygılı bir insanım, sizinle o küfürleri muhattap edemem.
geçenlerde lambda istanbul'un bir etkinliğine katıldı diye, vakit gazetesi tarafından aşağılanıp duran bir milletvekili vardı değil mi? nedir bu insanlarda, bu ülkeyi bu kadar rahatsız eden şey? içlerindeki farklı kimlikleri açık etmeleri mi? galiba bu. umarım sadece budur. umarım biz sadece zekası orta çağ'daki kiliseye eşdeğer bir ülkeyizdir de, onları sadece "farklı kimlikleri" yüzünden sevmiyoruzdur; "başkalarına kötü örnek olacakları", "sokaktaki faşizan kafaları rahatsız ettikleri", "nüfus cüzdanlarındaki zoraki ibareleri kabul etmedikleri", "anti-militarist oldukları" için değil. umarım onlara pembe yahut mavi nüfus cüzdanı verirken, kağıda zorla "kadın", "erkek", "müslüman", "türk" yazdığımız için, umarım mutluyuzdur. bir de şimdi kendilerini ifade edebildikleri tek yer olan "lambda istanbul"u kapatıyoruz; eminim ki, yastığımda daha rahat uyuyacağım bu vakitten sonra, onlar orada, bu ülkenin "insani" sınırlarından gitgide atılırken, ben öyle bir uyku çekeceğim ki, rüyamda ecinniler ve karabasanlarla top oynayacağım.
sonra, "olmayacak bu böyle" dedim. "dur" dedim. "uyanalı henüz yarım saat oluyor be". kanalları dolaşmaya başladım tekrar, zap diyoruz galiba buna, neyse. bir kanalda çar newa'nın bir klibine rastgeldim, başında ahmet kaya konuşma yapıyordu. diyordu ki: "nedir beni bu ülkeden uzak tutan; beni ailemden, beni dostlarımdan, beni toprağımdan ayrı kalmak zorunda bırakan? bunun cevabını verin bana" diyordu. zaten kısa bir süre sonra, ülkesinden millerce uzaktaki saçma bir yerde, ölüyordu.

küçükken ömer seyfettin'in "eleğimsağma" kitabını okumuştum. eleğimsağma, gökkuşağı demek. eğer yanlış hatırlamıyorsam, küçük kız, gülsüm diye bir büyük kıza "garip hisler" besliyordu. sonra kız, gökkuşağının altından geçiyordu ve "erkek" oluyordu. hayde bismillah. küçücük çocuktum ve bana "o kötü birşey" dedi ömer seyfettin. "sakın öyle olma" sana ne be? milli edebiyat kafası devam ediyor galiba halen. "o kötü birşey. sodom ve gomore gibi oluruz, helak ediliriz. zaten sonra kız uyanıyordu, aa bir bakıyorsun, herşey rüyaymış." sana ne?
başka bir ömer seyfettin kitabı okumadım. çünkü bu ülkeden atılan "düşmanlarımızı" okumak istemiyorum ben. yanımdaki arkadaşımı "düşmanım" olarak görmek istemiyorum. "silahlanmak" istemiyorum sayın seyfettin. "birilerinin askeri" olmak istemiyorum. "kadın ya da erkek" olmak istemiyorum. sadece bu ülkede "insan" olmak istiyorum. bu ülkede artık kıyafetimden dolayı "gülünen" olmak istemiyorum. bu ülkede artık düşüncemden dolayı "mimlenen" olmak istemiyorum sayın seyfettin. kemikleriniz rahat mı? düşmanı kovdunuz mu yurttan? izmir'den attınız mı hepsini? sürdünüz mü ermenistan'a, yunanistan'a? kürtleri ne yaptınız peki? nereye sürdünüz? almanya'ya mı? ırak'a mı? iran'a mı? amerika'ya mı? nereye sayın seyfettin? kalkın şimdi başı kesik şehit gibi cevaplayın beni.

bu sabah sadece bir saat "uyanık" kaldım. fena halde "uyanık" kaldım. uyumam lazım. açtım, müzik dinliyorum şimdi. diyor ki siya siyabend:

"bilmem şu dünyaya niye geldim/ niye geldim yâr, niye geldim..."

hakikaten tek sorduğum soru bu şimdi. en baştakileri boşverin. onları boşverin ve bana şunu söyleyin: "ben bu dünyaya niye geldim?
"

giz. 30mayıs günlüğü.

3 yorum:

eyüp ekinci dedi ki...

İslamiyet teoride çok güzel din, bütün dinlerin oldugu gibi ama pratikde müslümanlar bu güzelligi yaşatamiyor ve böyle saçma salak olaylarla karşilaşiyoruz.

giz* dedi ki...

katiyyen ilgisi yok. pratikte bunu yaşatan bir sürü müslüman tanıyorum ben, olay "müslümanlık" derseniz, bir kaç kez daha düşünün derim. zira, "akp yönetimi" ile "islamiyet"i birbirine karıştırmayalım. şöyle diyebiliriz: islamiyet çok güzel din, ama akp bunu öyle kötü kullanıyor ki, insanlar "din"i bir kez daha gözden geçirmek zorunda kalıyor. ha hoş, akp yüzünden dininden soğuyan adamı da görmek isterim bi ben.

Adsız dedi ki...

çünkü başlangıçta daha alem ortada yoktu. daha hiç bir şey yoktu. ve dahi yokluk bile yoktu. yani herşey hiçten, başka bir deyişle hakk'tan ibaretti. ve hakk bilinmek istedi. ve önce ne dedi biliyor musun sevgili giz: "fiat lux". evet güzel dostum, sakın unutma sen bu dünyaya ışık olmaya geldin :)renginden, dilinden, dininden, cinsiyetinden, esvabından, düşlerinden, aşklarından, acılarından ve yaralarından dolayı öte-ki-lendiğinde yüzünden tebessümünü, içinden dinmek bilmez yaşama tutkunu, aklından kelebek kanadındaki bir kasırga umudunu eksik etmeden ışık olmaya geldin.