bir sanrımız var-bir-ki
ağaçlara yuva yapmış cırcırböcekleri.
*öyle herkese söylenmez, anlatılmaz yareler.
bıçak, bıçkın, ustura delikanlı deyişleri bunlar; bir mahallede doğar, bir kıyıda ölürler.
-sesin bir dağa tırmanır gibi.
bir atın yelesini öpmekse aşk, biz bir yeleye takılan boncuğuz. oncağız halk içinde birer oyuncuyuz. candan içre seydalar vardır; bir dağa tırmanmaktır o, bilmem hangi nehri yüzerek geçmelerdir. "bir ad sırlamışızdır", "bir yürek göğüslemişizdir", "ateş yakılan her sokakta elimizi ısıtmışızdır".
(bu oyunda yenen yenilene tarhun toplar, bilesin.
(bu oyunda yenen yenilene tarhun toplar, bilesin.
yenilen yeneni kalbinden değil, sırtından vurur.
adilcesi böyledir, hakkı budur.)
adilcesi böyledir, hakkı budur.)
-bu oyunda yenilen yenene kur'an okur.
çün' iki kaya arasından fırladın da geldin. bu ahkamı bol, yaman ebabillerin arasından, bir ispinozun bebesinin üzerine tüy örtüşünden sıyrıldın; bir lugati tek kelama indirdin de. (eşanlamlı herşeyin eşsesli de olması gerçeğini aştığımızın bilişinde.)
gelme!
-ekvator, yaseminle sümbül arasında.
-anadolu, kekikle mezar çiçekleri arasında.
-biz altıpat kuşanırız, bize birşey söyleme.
-ekvator, yaseminle sümbül arasında.
-anadolu, kekikle mezar çiçekleri arasında.
-biz altıpat kuşanırız, bize birşey söyleme.
gizem.ankara.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder