10 Şubat 2011 Perşembe

şeb i hafez

"vakıa günümüzde tabutumuzu serviden yapınız, ki ölmüşüz servi boylu birinin dağlamasından.."

geçip gidecek günler ve geceler. başka başka yerlerde, başka başka insanlar. ve aşk, ve düş, ve acı. hep bir yerlerimize yama öylece ve öylesine kalacak.
çıkarın şimdi elbiselerinizi ve bırakın yaksın en doğunun en güneyinin en güzel güneşi. ve o güneş de en az senin kadar güzel bir adamdı ey babam, sen burada en uzak köşedeki nargileciye uzanırken. ve sen bu şehrin en güzel nergisi, nergis kokularının ve mermer taşların arasında. iki kuyu var, birinde seneler evvel adımdan bir dilek; şimdi ben geldim, ben buradayım, aç koynunu bana da, bir gün ben burda uyuyayım.
ellerini açmış kara çarşaflı kadınlar, adıma dualar ve dualar okurken, ben en ucuz köpeköldüreni açsam diyorum, yarısı sana, yarısı bana. ve yalanlanmasak artık biz de, adımızı bilen diyarlarda..

şimdi bırak sen, git sen, giz de bana, kız sen. ne zaman hatır edecek olsam hayalini, bu hafif sermestlik kalacaktır zihnimde ve sen, sevgililerimin babası, tekrar açan bir nergis olacaksın elimde. bu soldan sağa ve ayaktan başa işleyen bir ters memlekette benim adım en ters ve adımın en sert oluyor. herkesin resmi bir yadigarken sofanın üstünde, benimkisi sobanın içinde od oluyor. imam hafız, sen inan bana, sen inan, bu gövdesi sanki merdaneyle sıkılmış yüce kavaklar ve insan suretini andıran küçük çalılar, adına imam diyen adamlar ve siyah çarşaflar, safi yeşil ağaçlar, bu tanrı nimeti müzik, hiç konuşmayan deliler, maviler, mozaikler ve sen orada ne güzel, ne güzel bir huzur bu karmaşanın tam ortasında.
senin adın bir kitabın adı olsa ben o kitabı hatmederdim. senin adın bir taşın adı olsa, ben onu tuzlu sulara koyardım. sen ellerimi kessen ben ağlamaz, ben senin o sıcak mezarına okyanus suları getirip yumardım mermerini -ki,

servi koksun biraz biraz.

ben bu şairler ilinde, doğunun en güneyinde, bir periveş mutrib şimdi, arab denizinin öte yanına gidiyordum. ayağım takıldı mezarına, düştüm, öptüm toprağını. güneşin yaktı tenimi, dünün soğuğundan kalma, imamlar teneke taktı ardıma, ama yılmam, yılmam senin adın bu topraklarda yankılandıkça..

giz / 11.01.11 / shiraz, hafız mezarı. iran terki.

Hiç yorum yok: