31 Temmuz 2008 Perşembe
hit the road, jack
"bana sorarsanız gerçek yaşam, hiç durmadan, dosdoğru, denize doğru gitmektir."
tanımadığın insanları özlemek, ah ne büyük komedya.
geldiğimden beridir, keşke yolda kalsaydım, diyorum. insanlar bana ulaşamasalar, nerede diye merak etseler, bazen akıllarına gelsem, bazen zihinlerinden düşsem, lakin yine de yolda olsam, tüm yorgunluğum, pejmürdeliğim, parasızlığımla; yüce gökyüzüm, denizim, insanlarım, tanımadığım, bilmediğim insanlarımla. keşke oralarda olsam da, buralar kırmasa beni böylece. olmaz mıydı? jack. sana diyorum, olmaz mıydı? "amaaan, ne evi yahu ?" derdin burda olsan, koyardım pikabımın üstüne bir bebop albümü, dinlerdik jack. dinlemez miydik?
hey jack, söyle bana. hangi şehir kırabilir seni ? hangi şehrin insanları yüreğini parçalayabilir jack? kim bu kadar güçlü. kim bu kadar umursuyor hayatı. ah bilirim. bilirim ben tüm onları... içimi acıtıyorlar jack. gel buraya, ray arkamızdan şarkılar yazsın. natalie, hey jack, derken eşlik edeyim ben ona. hayatı bu kadar umursayan insanların arasında büyüyorum ben jack. beni büyütüyorlar.
buralar kötü. buralar fena, jack.
sen gel. istersen benim neal'im ol, istersen arkana bile bakma, ben arkanda yürürken.
bu şehirler, insanlarıyla, üstüme geliyor.
benim yollarım nerede, jack?
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
giz
sen jack de ben sal olarak anlayayım
ben de bu sene tatilde "yolda" okuyup ne denli "darda" yaşadığını idrak edenlerdenin
sal'a özendim, imrendim filan ama o açlıkları, o yoksunlukları, o çıkış yok durumları ben atlatabilir miydim bilemiyorum
sal'ı okurken aklıma forrest da gelmedi değil!
ben evden şu çit'e koşarım, bu çit'ten ileri köşe, gelmişken caddenin sonu, hadi bi gayret kasaba meydanı, kim tutar seni koç be koç vilayet sınırı derken kendi memleketinde 7 iklim 4 bucak -ya da tam tersi- koşturan forrest gump aslında sal'e bir göndermeymiş de kaç sene sonra anlayabilmişim
başlanıçta ettiğim laf bana değil sal'e ait sen de biliyorsun
o enfes sözle bitireyim
"yolda değilsen dardasındır
hosgelmissin anavarza..
elbet, zaten, diyorum ki, içimde bir yerlerde bir dean gizleniyor; vakit bekliyor, ortaya çıkacak. insanlar farkına varmalı bunun.. tehlikem yaklaşıyor anavarza..
iki milyonla istanbula döndüm. tee olimpostan. bi ara küfrediyordum. simit almaya param yoktu. sonra oldu.
dedim tamam, eger istersen hep "yolda" oluyorsun. bir yerlerden yardım geliyor hep..
diyorum ki,
güzel erkeklere, kadınlara bakip sal, bir yerlerden bebop veyahut şöyle nehir gibi coşkun coşkun gelen caz ritmleri duyup kabaran dean olsak..
güzel olsak..
yolda olsak.. hep yolda olsak..
o zaman "amaaan" desek biz de, "amaan baslayayım sizin kargaşanıza. aldın mı süveterini dean, araba aşağıda bekliyor.."
yolda'dan bir bölümü üyesi olduğum bir forumda kendi imzam yaptım, seninle de paylaşayım
"Tabi yavrum, manana." Hep mananaydı. Sonraki hafta tek duyduğum sözcük bu oldu. Manana; hoş bir sözcük ve sanırım cennet anlamına geliyor "
yarın.
hehe.
çok gülmüştüm o bölümde ya.. manana. aşık olduğu tek kadın oydu galiba..
"tabi yavrum, manana" eheh
Yorum Gönder